Trafik ve İlkyardım Haftası

Türkiye’de her yıl mayıs ayının ilk haftası kutlanan Trafik ve İlkyardım Haftası, ilk kez 1968 yılında “Karayolu Trafik Güvenliği Haftası” olarak ilan edilmiştir. Zamanla kapsamı genişlemiş, yalnızca trafik güvenliğine değil aynı zamanda ilk yardım bilincinin artırılmasına da odaklanan bir farkındalık haftasına dönüşmüştür. Bu hafta, trafikte kazaların önlenmesi kadar, kazadan sonra doğru müdahalenin hayati önemini vurgulamak için düzenli olarak çeşitli etkinliklerle anılmaktadır.

Trafik ve İlkyardım Haftası, sadece bir takvim notu değil; hepimize sorumluluğumuzu hatırlatan sessiz bir çağrıdır. Çünkü trafikte geçen her an, potansiyel bir risk; ilk yardım bilgisi ise o riski yönetecek en büyük gücümüzdür.

Ülkemizde her yıl on binlerce trafik kazası meydana geliyor ve ne yazık ki bu kazaların çoğu basit ihmallerden kaynaklanıyor. Emniyet kemerini takmamak, hız sınırını aşmak, yayalara yol vermemek, dikkatsizce şerit değiştirmek ya da direksiyon başında telefonla uğraşmak… Bu küçük gibi görünen hatalar, bazen bir hayatın sonu olabiliyor. İşte tam da bu yüzden, trafik kuralları sadece sürücüler için değil, yayalar ve yolcular için de hayati öneme sahip. Çünkü trafikte herkes birer aktör, herkesin bir rolü ve sorumluluğu var.

Ancak trafik güvenliği sadece kurallara uymakla sınırlı değil. Bir kaza anında ilk birkaç dakika, hayatla ölüm arasındaki ince çizgi olabilir. İşte bu noktada ilk yardım bilgisi devreye giriyor. Doğru bir müdahale; bir kanamayı durdurabilir, solunumu açabilir, bir kırığı sabitleyebilir, bilinci kapalı bir kişiyi doğru pozisyona getirebilir. Tüm bu bilgiler, birkaç saatlik bir eğitimle öğrenilebilecek kadar basit ama etkisi bir ömür sürecek kadar güçlüdür.

İlk yardımın üç temel amacı vardır: Hayatı kurtarmak, durumun kötüleşmesini önlemek ve iyileşmeyi kolaylaştırmak. Bu amaçlara ulaşmak için ilk yardım uygulayıcısının sakin kalması, hızlı karar vermesi ve doğru müdahaleyi yapması gerekir. Kazazedeye zarar vermemek için ne zaman müdahale edilmemesi gerektiğini de bilmek çok önemlidir. Çünkü ilk yardım, yalnızca yapılacakları değil, yapılmayacakları da bilmeyi gerektirir.

En temel ilk yardım bilgileri arasında şunlar yer alır:
– Bilinç kontrolü ve 112’nin aranması,
– Hava yolunun açılması,
– Kalp masajı ve suni solunum (CPR),
– Kanamalarda tampon uygulaması,
– Kırık-çıkık-burkulmalarda sabitleme,
– Yanıklarda doğru soğutma yöntemi,
– Zehirlenmelerde doğru pozisyonun verilmesi…

Ve elbette, Heimlich manevrası da bu listenin vazgeçilmez bir parçasıdır.
Bir kişinin boğazına bir cisim kaçtığında, nefes alamıyor, konuşamıyor ve öksüremiyorsa, zamanla yarış başlar. Heimlich manevrası, soluk borusunu tıkayan cismin dışarı atılmasını sağlar. Bilinçli bir kişiye yapılacak bu müdahalede, kişinin arkasına geçilir, gövdesi hafif öne eğilir ve karın boşluğuna doğru – göbek deliği ile göğüs kafesi arasına – yumrukla bası uygulanarak yukarıya doğru ani hareketlerle itilir. Bu güçlü ve kontrollü basınç, cismin dışarı fırlamasını sağlayabilir.
Çocuklarda ve hamilelerde uygulanışı farklıdır ve bu nedenle doğru eğitim almak hayati önemdedir. Doğru uygulandığında, bir lokma ekmek ya da küçük bir oyuncak parçası nedeniyle boğulmak üzere olan bir kişi saniyeler içinde hayata döndürülebilir. Kimi zaman ilk yardım, yalnızca bir refleks değil, bir kahramanlık olur.

Trafik güvenliğini tehdit eden bir diğer önemli unsur ise ehliyetsiz araç kullanımıdır. Sürücü belgesi olmadan araç kullanmak, sadece yasal bir ihlal değil, aynı zamanda trafikteki tüm bireylerin güvenliğini tehlikeye atan ciddi bir sorundur. 2025 yılı itibarıyla, ehliyetsiz araç kullanan kişilere uygulanan idari para cezası 18.706 TL olarak belirlenmiştir. Ayrıca, ehliyetsiz kişiye araç veren araç sahiplerine de aynı miktarda ceza uygulanmaktadır.

Ehliyetsiz araç kullanımı, sadece para cezasıyla sınırlı kalmayabilir. Eğer ehliyetsiz bir sürücü kazaya karışırsa ve bu kaza ölümle sonuçlanırsa, sürücü hakkında Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçu kapsamında ceza davası açılabilir. Bu durum, sürücünün bilinçli taksirle hareket ettiğinin tespiti halinde, hapis cezası ile sonuçlanabilir.

Trafik ve İlkyardım Haftası, sadece sürücüleri değil; iş yerlerini, okulları, aileleri ve tüm toplumu bilinçlendirmeyi hedefler. Çünkü güvenli bir toplumun temeli, bireylerin aldığı küçük ama kararlı adımlarla atılır. İş yerlerinde emniyet kemeri simülasyonları yapılabilir, ilk yardım eğitimi düzenlenebilir, trafik kuralları ile ilgili bilgilendirici afişler hazırlanabilir. Böylece, sadece bilmekle kalmayıp uygulayarak da öğrenmiş oluruz.

Haydi gelin bu hafta bir adım atalım. Direksiyon başına geçtiğimizde biraz daha dikkatli olalım. Emniyet kemerimizi sadece denetim için değil, gerçekten kendimiz için takalım. Trafikte sabırlı olalım, hız değil hayat kazansın. Ve ilk yardım eğitimi almadıysak bir kursa kaydolmayı ertelemeyelim.

Unutmayalım, bir hayat bir kurala, bir müdahaleye, bazen de bir Heimlich manevrasına bağlı olabilir. Trafik ve İlk Yardım Haftası kutlu olsun. Her hafta, her gün, her an bu bilinci yaşatmamız dileğiyle.