Bir düşün…
Sabah işe gelirken kafanı kurcalayan düşünceler arasında “bugün sağ salim eve dönecek miyim?” var mıydı?
Belki de yoktu. Çünkü çoğu zaman günlük koşuşturmanın içinde bu tür şeyleri pek aklımıza getirmeyiz. Ta ki bir şey yaşanana kadar… Ama işte 28 Nisan, bize tam da bunu hatırlatmak için var:
İş sağlığı ve güvenliğini unutmamak, ihmal etmemek için.
Çünkü hâlâ her yıl milyonlarca çalışan iş kazası geçiriyor.
Ve biliyor musun, bu kazaların çoğu aslında “bak ben geliyorum haberin olsun” diyerek geliyor.
Bir baret takılmadı, bir kablo yerden toplanmadı, “zaten iki dakikalık iş” denildi…
İşte bu yüzden Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 28 Nisan’ı Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü ilan etti.
Ama bu bir “kutlama günü” değil.
Bu, “düşünme günü”.
“Ben bu işi daha güvenli nasıl yapabilirim?” diye kendimize sormamız için bir fırsat.
Bu yıl ILO’nun teması da oldukça güncel:
“Yapay zekâ ve dijital teknolojilerin iş sağlığı ve güvenliğine etkisi.”
Şimdi diyebilirsin:
“Benim çalıştığım yerde ne yapay zekâsı, hâlâ kalem kâğıt kullanıyoruz biz!”
Ama bir dur ve düşün:
- Üretim hattında otomatik sensörler var mı?
- Kameralarla denetlenen alanlar?
- Barkod okuyucular, robotik kollar, hatta yazılım tabanlı iş yönetimi?
İşte tüm bunlar, dijitalleşmenin bir parçası.
Ve bu sistemler bazen işimizi kolaylaştırıyor, bazen de gizli riskleri beraberinde getiriyor.
Kısacası, baretin yanına artık “bilgi” de takmak gerekiyor.
Hadi açık açık konuşalım:
İş güvenliği sadece “uzmanın işi” değil.
Herkesin sorumluluk alması gereken bir konu bu.
Güvenlik kültürü dediğimiz şey tam olarak bu zaten:
- Göz göre göre gelen kazalara ‘dur’ diyebilmek.
- Kendini koruduğun kadar arkadaşını da düşünmek.
- “Aman ne olacak ya” yerine “önce önlem” demek.
Ve evet, dijital çağda da bu değişmiyor.
İster robot çalışsın ister insan… Dikkat hâlâ bizde başlıyor.
Sen farkında bile olmadan, bir arkadaşın seni örnek alıyor olabilir.
- Bugün KKD’ni tam taktın mı?
- Merdiven kullanmadan önce sağlamlığını kontrol ettin mi?
- Kabloyu gördün ve üzerinden atlamak yerine kenara aldın mı?
Bunlar küçük gibi görünüyor ama zincirin en önemli halkası bu.
Çünkü iş kazası dediğin şey, hep o bir anlık “boşluğa” bakıyor.
Yapay zekâ her şeyi hesaplayabilir.
Ama o da biz insanlar gibi “görmeyi” öğreniyor.
Ve bazen, en iyi denetçi hâlâ senin dikkatindir.
Unutma:
Bir algoritma hata yaparsa, sistem durur.
Ama sen hata yaparsan, hayat durabilir.
Yapay Zekâya Güven, Ama Gözün Üstünde Olsun
Bugün 28 Nisan.
Yani “sadece işi yapmak” günü değil.
“İşi güvenli yapmak” günü.
Ve bunu bir bütün halinde başardığımızda, zaten işin en güzel tarafı başlıyor: Herkes sağ salim evine dönüyor.